İhtimam Etiği ve Hukuk

İhtimam Etiği ve Hukuk, krizlerin egemen olduğu günümüzde birbirimizi unutmaya vardıran farklı düzeydeki ilişkiler problemi karşısında nasıl duracağımıza dair tartışma kapısını açmak isteyen yazarlarca kaleme alındı. İhtimam etiğinin anlamına ve farklı düzlemlerdeki boyutlarına da dikkat çeken kitap, kurumsal düzeydeki ihtimamın örneğini, özellikle hukuk üzerinden sorguluyor ve ihtimam etiği çerçevesinde ortaya çıkabilecek kurumsal yapının nasıl olabileceğini düşünmeye teşvik etmeyi amaçlıyor.

 500,00  375,00
Görüntüle
Sepete Ekle

Kömür Karası: Soma Katliamı Yargılaması

“Bu 301 kişi neden öldü? Burası çok iyi bir işletme, çok kurumsal bir işletme; size çok güzel para veriyor, çok iyi davranıyor; bütün görevlerinizi yapıyorsunuz, sensörleriniz çok iyi çalışıyor, her şey çok yolunda ve hâlâ o işletmede çalışıyorsunuz, anladım. Patron, tutukluların bile maaşını yatırıyor, sigortasını ödüyor; böyle işletmede çalışılmaz mı, anladım. Her şey çok iyiydi, herkes madende gezdi; sıcak yok, nem yok, koku yok, monoksit yok; patlamalarda işçiler dışarı çıkartılıyor, kimse kimseye sesini yükseltmiyor… Bu 301 kişi niye öldü, sorusunun cevabı yok. Benim anladığım kadarıyla bu saatten sonra bu soruya cevap vermek isteyen yok. Kalkıp sırayla diyeceksiniz ki ‘benim işim değil, benim yetkim değil; ben bilmiyorum, amirim bilir, müdürüm bilir; ben işimi yaptım’. Bunları deyip oturacaksınız ve bunun sizi cezadan kurtaracağını düşüneceksiniz. Eğer gerçekten yeni bir şey söylemek isteyen olursa biz buradayız, ben buradayım”. “Ben buradayım” diyen Av. Selçuk Kozağaçlı ve yine “orada” olan Av. Can Atalay, halen Silivri Cezaevinde. Katliam sanıklarından ise cezaevinde olan tek bir kimse yok. Elinizdeki kitap, Soma yargılamasının ve kimlerin nerede durduğunun unutulmaması için bir özet bırakma çabasıdır.

 550,00  412,50
Görüntüle
Sepete Ekle

Müdafi Yardımından Yararlanma Hakkına Sosyolojik Bir Bakış: Pierre Bourdieu’nün Kavramlarıyla CMK Avukatlığı

Bu kitap, hukuki bir kurum olan CMK avukatlığı ile bu kuruma dahil olan öznelerin kuruma ilişkin davranış, inanç ve algılarına odaklanıyor ve ilgili öznelerin CMK avukatlığı kurumundan nasıl etkilendiğini ve onu nasıl etkilediklerini anlamayı ve açıklamayı amaçlıyor. ‘CMK avukatlığı pratiğini belirleyen ve etkileyen temel etkenler nelerdir? CMK avukatı etkili ve yetkin olarak görülmüyorsa bunun pratikten kaynaklanan sebepleri nelerdir? CMK avukatına karşı bir önyargı var mı? Varsa, bu gerçekten bir önyargı mı?’ sorularının peşinden giden yazarlar, alan araştırmasından ve istatiksel verilerden elde ettikleri verilere dayanarak elde ettikleri bulguları Pierre Bourdieu’nün kavramlarıyla ilişkilendiriliyor.

 350,00  262,50
Görüntüle
Sepete Ekle

Sonsuzluğun Portresi: Spinoza ve 17. Yüzyıl Hollanda Resmi

Bu kitap ne yalnızca Spinoza ne de yalnızca resim sanatı hakkındadır. Ama ikisinin ortasında bir yerlerde bir gezgin-ozan uçarılığıyla dolaşarak, felsefenin resmini konuşturur ve resmin felsefesini çizer. Spinoza bize fikirlerin dilsiz suretler değil, sonsuz bütünün tüketilemez gücünün ve bilgisinin aktif ifadeleri olduğunu söylemişti. Peki ya resim sanatı nedir? Onun sonsuzla bağı nereden yakalanabilir, öznesiz bir içkinlik düşüncesiyle yakınlığı nasıl kavranabilir? Spinoza’nın soluduğu havanın renklerine, yani 17. yüzyıl Hollanda resmine odaklanarak Akal’ın peşine düştüğü sorular bunlardır. Burada artık Yüce’nin, Güzel’in, Aşkın’ın bir hükmü kalmaz. Dönemin Hollanda resminin vazgeçilmez teması olan gündelik yaşamın sıradanlığı türlü görünümleriyle, çocukların kafalarından ayıklanan bitlerle, ortalıkta dolaşan kedi ve köpeklerle, dikiş dikenlerle, uyuklayan nöbetçilerle, deşilen kadavralarla, sırıtan ayyaşlarla, diş ağrısından kıvrananlarla, üzüm satanlarla arzı endam eder. Yazar, geçit törenlerinin tek sırasından bihaber bu tekillikler cümbüşüne yalnızca Rembrandt ve Vermeer’ı değil 17. yüzyıl Hollanda resminin kadın ressamlarını da, Spinoza portrelerinin Calvino ve Borges öykülerini hatırlatan serüvenini de, De Stijl okulundan romantiklere ve gerçeküstücülere uzanan türlü Spinozacı sanatçıyı da katarak anlatılmaya değer tek şeyi, yani yaşamı anlatır. Akal’ın sözcükleriyle: Bu metin felsefe ve resim sanatı üzerine değil, bir şimşek anı kadar kısa bir süre içinde kalırken içimize çektiğimiz ve ne olduğunu sezmeye çalıştığımız hayata ve çoğunlukla onun hasmı olan Yasa’ya ilişkindir.

 400,00  300,00
Görüntüle
Sepete Ekle

Sözün İkiz Çocukları: Edebiyat ve Hukuk İlişkisi

Elinizde tuttuğunuz bu kitap, tükenmiş olan “Edebiyat, Hukuk ve Sair Tuhaflıklar” adlı derlemede Cemal Bâli Akal ve Yalçın Tosun’a ait olanlardan ve onlara eklenmiş altı yazıdan oluşuyor.

Edebiyat ve hukuk, “Sözün İkiz Çocukları” onlar… Aralarındaki ilişki yüzyıllar öncesinden bu yana araştırılıyor, üzerine düşünülüp eserler veriliyor. Bazen düşman kesiliyorlar birbirlerine, anlayamıyorlar. Bazense beklenmedik bir yakınlık duyuyorlar, kan çekmesi misali. Sonra geçiyor ama. Çünkü ne kadar yakın bir kaynaktan doğmuş olurlarsa olsunlar, hatta benzeyen yönlerinin altı sıklıkla çizilse de bir çekişme olduğu gerçek aralarında. Hangisi önce doğmuştur mesela, hangisinin sözü daha çok geçer, hangisi daha fazla ciddiye alınır ya da önemser ciddiye alınmayı?

Hangisi ebeveynlerinin göz bebeğidir? Hangisi kendiyle dalga geçmeyi bilir, hangisi asık suratlı hangisi meraklı gözlerle bakar dünyaya. Peki siz hangi kardeşin yanında dururdunuz, zorunda kalsaydınız?

 180,00  135,00
Görüntüle
Sepete Ekle

Test Ürün 12 Mayıs 2025

Bu kitap, hukuki bir kurum olan CMK avukatlığı ile bu kuruma dahil olan öznelerin kuruma ilişkin davranış, inanç ve algılarına odaklanıyor ve ilgili öznelerin CMK avukatlığı kurumundan nasıl etkilendiğini ve onu nasıl etkilediklerini anlamayı ve açıklamayı amaçlıyor. ‘CMK avukatlığı pratiğini belirleyen ve etkileyen temel etkenler nelerdir? CMK avukatı etkili ve yetkin olarak görülmüyorsa bunun pratikten kaynaklanan sebepleri nelerdir? CMK avukatına karşı bir önyargı var mı? Varsa, bu gerçekten bir önyargı mı?’ sorularının peşinden giden yazarlar, alan araştırmasından ve istatiksel verilerden elde ettikleri verilere dayanarak elde ettikleri bulguları Pierre Bourdieu’nün kavramlarıyla ilişkilendiriliyor.

 1,00  0,75
Görüntüle
Sepete Ekle