Yabanın İhtiyatı: Spinoza’da Tutkular ve Politika

❝Spinoza’nın mirasından ikisini vurgulamak gerekir: muzaffer modernitenin politikasızlaştırılmış dünyası karşısında varolma gücümüzü geliştirmeye ve özümüzü genişletmeye yönelik üstün bir yol olarak politikanın övülmesi ile tarihî gerçekliğimize karşılık gelen topyekûn hakimiyet ve güç istencinin mutlak emrediciliği karşısında, çelişkili biçimde özgürlüğe dair o eski politik ideali koruyan ve gerçekleştiren ‘impolitik’ davranış ve buluşmalar lehine “’arazinin terki’ zorunluluğu.❞

 100,00  75,00
Görüntüle
Sepete Ekle

Yargının Kökleri: Başlangıç Toplumlarında ve Erken Devlette Yargının Biçimlenişi

İnsanların toplumlar hâlinde yaşamalarını, kurumlar oluşturmalarını, kurallara riayet etmelerini ve kurulan bu düzenin idamesi için kullandıkları yöntemleri anlayabilmek için devletli toplumların öncesine gidilmelidir. Yazının icat edilmesi gibi devletin ortaya çıkışı da insanlık tarihi ölçeğinde hayli geç bir zaman diliminde gerçekleşmiştir. Şüphesiz bu iki gelişme ile insanlık, daha öncesinde olduğundan çok daha farklı bir noktaya, çok daha hızlı bir şekilde gelmiştir. Ancak yine de devlet örgütünün günümüzde eriştiği güce, yeteneğe ve karmaşıklığa rağmen insanlığın bunu aşamayacağı ve devletli toplum ile onun hukukunun ilelebet var olmaya devam edeceği söylenemez. Hukukiliğin, toplumsallığın ayrılmaz bir niteliği olduğu görüşünün sonucu olarak, ‘kamu hukuku’ çalışmaları devlet öncesi başlangıç toplumlarını da içermelidir. Hatta böyle bir yaklaşımın devlet sonrası muhtemel toplum biçimlerini de kapsayabilecek genişlikte olması gerekir. Yargının Kökleri, modernliğin sunduğu hukuk anlayışımızı değiştirmeye aday böyle bir antropolojik yaklaşıma önemli bir katkı sunuyor.

 150,00  112,50
Görüntüle
Sepete Ekle